İNSAN RUHU VE AYDINLANMA NEDİR?

İNSAN RUHU VE AYDINLANMA NEDİR?

Ruh var mıdır? İnsan ruhu nedir? Reenkarnasyon ve İnisiyasyon nedir? Parapsikoloji ile ilgili sorularınıza #gizem etiketiyle yayınlanan yazılarımızda cevaplar bulacaksınız.

Başlangıçtan bu güne, ya da inceleyebildiğimiz tarihin en eskisinden günümüze uzanan aralığında hemen bütün din kitaplarında ya da bazı özel insanların hayatlarında hep olağanüstü dediğimiz bir takım olaylarla karşılaşırız. Tevrat, Kuran, İncil baştan aşağı paranormal olaylarla doludur. Tarihin derinliklerine indikçe insanlığın adeta fizik ötesi olaylarla iç içe yaşadığını düşündürtecek verilere rastlarız.

Özellikle Uzak Doğu ruhsal olayların en yoğun olarak yaşandığı bölge olarak bilinir. İngiltere’nin şatolarında rastlanan ruhlar da çokça meşgul etmiştir insanlığın zihnini. Özellikle Orta Doğu’da kutsal kitaplardaki peygamberlerin hayatları bu tür olağandışı olaylarla doludur. Azizler ve ermişler ruhsal aydınlanmanın (inisiyasyon) en bilinen örnekleridir. İslam tasavvuf kültürü ve Türkiye özellikle bu konunun kaynaklarıyla doludur.

Ancak pozitif bilimlerinde her türlü araştırma geliştirmeyi yapan, bu alana yatırımlar yapan batı ülkelerinde fizikötesi olarak kabul edilen parapsikoloji, ruhbilim, olağan dışı aktiviteler de aynı şekilde akademilerin araştırma alanına girmiş hatta atbaşı çalışmalar yürütülmektedir. Oysa Türkiye’de bu konuda hiçbir adım atmamış, parapsikoloji hiçbir üniversitede araştırma alanına girmemiştir. Bu konun ABD’deki gelişimine ve değişimine ayrı bir yazıda değineceğim ama Türkiye’de 1970-1980’li yıllar arasında Güneydoğu illerimizde özellikle Hatay ve hatta Suriye ile ilintili muhtelif reenkarnasyon vakaları basınımızda çokça yer bulmuşken bu gün bu konulara hiç yokmuş gibi davranılmaktadır. Oysa o dönemde kaleme alınan gerçek olaylar kan donduracak kadar, bu nasıl olabilir dedirtecek kadar dikkat çekiciydi ve üzerine gidilmeliydi. Çünkü bilimselliğin en temel ilkesi olan deneysellik gerçek olaylarla önümüzdeydi.

Paranormal olaylar gerçektir. Bu olayları görebilmek ya da farkında olmamak tamamen insanın kendi algılama gücüyle ilintilidir. Bazı insanlar dinlediği insanların konuşmalarında gizlenen niyeti algılayamadığı gibi bazı insanlar daha ilk görüşte onun nasıl biri olduğunu algılar. Hani derler ya, “elektriğini hiç sevmedim” ya da “onda beni iten bir şey var”, “kadınlık içgüdüsü”… İşte böylesi cümlelerin içinde, nedeni pozitif bilimlerce tespit edilemeyen gerçeklikler yatmaktadır.

İşte insanların bu özellikleri, teknoloji geliştikçe hayat parasal güçlerin istediği şekilde evrildikçe git gide zayıflamış ve artık kendi özünü unutur hale gelmiştir. İnsanoğlu içindeki huzuru ve barışı yitirmek üzeredir ve dünyayı yok etmenin eşiğine getirmiştir. Ruhtaki barış tamamen gidince dünyadaki barış da yok olacaktır.

İnsan kendisini tanıdığı zaman içindeki ruhsal aydınlanmanın ve yüksek bilinç seviyesinin farkına varır olacaktır. Oysa günümüz insanı bu büyük güçten habersiz olarak yaşayıp ölmektedir. İlham ve yaratıcılık içimizdeki büyük aydınlığın izleridir aslında. Yani sadece duyularımızla sınırlı değiliz bizler. İnsan ruhu geçmişten geleceğe uzanan bir cevherdir. Üstün bilinç haline ulaşan insan kendini tutsak eden maddelerin sınırlarını kolayca aşabilmektedir. Ruhsal aydınlığa ulaşmak, insana evren denen sistemin tüm anahtarlarını verir ve böylece o insan mutlak özgürlüğe kavuşur, madde ve enerjinin tüm sırları ona açılır ve bu hal insan için ikinci bir doğuş hatta bir uyanış hali gibidir. Dıştan içe, şekilden öze dönüştür ve değişimin ta kendisidir. Bilgi için deneye neden sonuç ilişkilerini aramaya gerek yoktur. Bütün olaylar “ezeli şimdi” içinde olup hala da süregelmektedir. Sanki uzay zaman dokusu içinde tüm geçmişi ve tüm geleceği aynı anda görür, bütün evren onun bedeni olur ve hatta bütün bedeni bir göz olur. Özne ve nesne dilemması ortadan kalkmış, ruh sonsuz sevgi ve mutluluk içinde birlik denizine dalmanın zevki ve hazzını duymaktadır.

Yukarıdaki satırların aslına tek bir anlamı var. O da kutsal kitaplarda, “Âdem’i kendi suretinde yarattı,”,  “Ona kendi ruhundan üfledi,” , “İnsanı yerine halife yarattı,” gibi ifadelerde sözü edilen aslında insanın bedeni değil insanın içindeki kutsal ışık, ruhtur.

Levent ASLAN

Levent ASLAN

Yazar

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

ORTADOĞU’DA BİR UFO HİKAYESİ GİZEM

ORTADOĞU’DA BİR UFO HİKAYESİ

KÖTÜLÜK İÇİMİZDE Mİ YAŞIYOR? GİZEM

KÖTÜLÜK İÇİMİZDE Mİ YAŞIYOR?

STONHENGE GİZEMİ GİZEM

STONHENGE GİZEMİ

DÜNYANIN YEDİ HARİKASI OLYMPIA’DAKİ ZEUS TAPINAĞI GİZEM

DÜNYANIN YEDİ HARİKASI OLYMPIA’DAKİ ZEUS TAPINAĞI

Yorum Yap