Dünya tarihi gizemli olaylarla dolu. Toplumların gelişmişlik seviyesine göre hem anlaşılamamış hem de kayıt altına alınamamıştır birçok hadise. Sonucunda bu türden esrarengiz olaylar ya dini inanışlara bağlanmış ya da bizden daha güçlü varlıklara. 1561 Nisan’ında Nurnberg’te gerçekte ne oldu? Nurnberg üzerindeki bu göksel olay sizce neydi?

İşin doğrusu bu tuhaf ve büyük ölçüde unutulmuş hadise Carl Jung’un 1958'de kaleme almasına dek kimse tarafından önemsenmemişti. Jung, Flying Saucers: A modern myth of things seen in the skies (Uçan Daireler: Gökyüzünde Görülen Şeylerin Modern Efsanesi) adlı eserinde bu olayı anlattı ve dayanak noktası Hans Wolff Glaser'in 1561'de basılan bir gazete makalesinde belgelediği anlatımdı. Jung sayesinde bu olay popüler kültürde yerini almış oldu ve bu günlere geldi.

Makaleye göre, Nürnberg şehrinin tamamı şaşırtıcı bir olaya tanık olmuştu. 14 Nisan 1561 sabahı şafak vaktinde önce kıpkırmızı bir güneş belirdi. Öyle ki kan kırmızısı tarif edilmişti. Sonra hilal şeklinde iki parça güneşin önünd belirdi. Gökyüzünde parlak küre şeklinde birtakım cisimler hızla hareket ediyor, Güneş’in önünde iki devasa hilal şeklinde nesne ışığı tuhaf şekiller oluşturarak kesiyor, mızrak şeklinde cisimler hepsi de birbirleriyle savaşıyor gibi görünüyordu. Habere göre, bu antik gökyüzü savaşı bir saat kadar sürmüş, gökyüzündeki bazı cisimler dumanlar içinde yere düşerek kaybolmuştu.

Nurnberg olayının detaylarını açıklamadan önce bu olayın Avrupa’da görünen tek tuhaflık olmadığını belirtelim. 1566 İsviçre’nin Basel şehri üzerinde de benzer bir olayın meydana geldiği anlatılır. Anlatılanlara göre kırmızı ve siyah renkli küreler savaşmıştı Basel semalarında.

Bu olaylar kimine göre uzaylı grupların savaşı kimilerine göre de ilahi bir olaydı. Sonuçta her ikisi de birer efsane olarak anılıyor yıllar sonra.  Şimdi Nurnberg’teki göksel savaşın resmini oluşturmaya çalışan Hans Glaser’in resmin altına anlattığı detaylı yazıya gelelim.

14 Nisan 1561 sabahı, şafak vakti, saat 4 ile 5 arasında, güneşte korkunç bir görüntü belirdi ve bu görüntü Nürnberg şehrinde, surların önünde ve kırsalda birçok erkek ve kadın tarafından görüldü. İlk başta güneşin ortasında, son çeyrekteki ay gibi iki kan kırmızısı yarım daire şeklinde yay belirdi.

Güneşin üstünde, altında ve her iki yanında kan rengi, kısmen mat, kısmen siyah demir renginde yuvarlak bir top duruyordu. Aynı şekilde, güneşin her iki yanında ve etrafında, bu kan kırmızısı ve diğer toplar çok sayıda, yaklaşık üçü bir sıra halinde ve dördü bir kare halinde, bazıları da tek başına duruyordu. Bu kürelerin arasında birkaç kan kırmızısı haç görünüyordu, bunların arasında kan kırmızısı şeritler vardı, arkada kalınlaşan ve önde saz çubukları gibi esnek olan, bunların arasında iki büyük çubuk vardı, biri sağda, diğeri solda ve küçük ve büyük çubukların içinde üç, ayrıca dört ve daha fazla küre vardı.

Bunların hepsi kendi aralarında savaşmaya başladılar, böylece güneşte ilk sırada olan küreler, her iki tarafta duranlara doğru uçtular, ardından güneşin dışında, küçük ve büyük çubuklarda duran küreler güneşe doğru uçtular. Ayrıca küreler kendi aralarında ileri geri uçtular ve bir saatten fazla bir süre boyunca birbirleriyle şiddetle savaştılar. Güneşin içindeki ve dışındaki çatışma en şiddetli hale geldiğinde, o kadar yoruldular ki, yukarıda da belirtildiği gibi, hepsi güneşten yeryüzüne “sanki hepsi yanmış gibi” düştüler ve ardından yeryüzünde büyük bir dumanla yok oldular.

Bütün bunlardan sonra, çok uzun ve kalın, siyah bir mızrak gibi bir şey görüldü; sapı doğuya, ucu batıya bakıyordu. Bu tür işaretlerin ne anlama geldiğini sadece Tanrı bilir. Yüce Tanrı'nın bize tövbe etmemiz için gönderdiği birçok türden işareti gökyüzünde arka arkaya gördük ama maalesef hala o kadar nankörüz ki, Tanrı'nın bu yüksek işaretlerini ve mucizelerini hor görüyoruz.

Ya da onlar hakkında alaycı bir şekilde konuşur ve rüzgâra savururuz, böylece Tanrı nankörlüğümüz nedeniyle bize korkunç bir ceza gönderir. Sonuçta, Tanrı'dan korkanlar bu işaretleri asla bir kenara atmayacak, onları gökteki merhametli Babalarının bir uyarısı olarak kalplerine kazıyacak, hayatlarını düzeltecek ve Tanrı'ya sadakatle yalvaracaklar ki, O da hak ettiğimiz cezayı da içeren gazabını bizden uzaklaştırsın, böylece bizler burada geçici olarak, orada ise sonsuza dek O'nun çocukları olarak yaşayabilelim. Bunun için Tanrı bize yardım etsin, Amin.

Yazar Jason Colavito', Jung’a göre, bu görüntünün büyük olasılıkla dini ve askeri yorumların üstüne eklenmiş doğal bir fenomen olduğu görüşünü dile getirdi. "UFO'lar canlı organizmalar olsaydı, güneşin doğuşuyla birlikte birbirleriyle savaşmak için değil, çiftleşmek ve evlilik uçuşunu kutlamak için yükselen bir böcek sürüsü akla gelirdi.

Askeri bir yorum, tüpleri toplar, küreleri ise top mermileri olarak görür, sahnenin altındaki siyah mızrak ucunu ve Glaser'ın kürelerin yorgun düşene kadar şiddetle savaştığına dair ifadesini vurgular. Dini bir bakış açısı ise haçları vurgular. Jung, çizgilerle birbirine bağlanmış dört küre görüntüsünün, çapraz evlilik dörtlülerini simgelediğini ve “ilkel çapraz kuzen evliliği” modelini oluşturduğunu düşünür. Ayrıca bunun bir bireyselleşme sembolü olabileceğini ve güneşin doğuşuyla olan ilişkisinin “ışığın vahyini” simgelediğini öne sürer.

Ufolojide, bu broşür, insanlık tarihinin erken dönemlerinde UFO karşılaşmaları ve uzaylıların ziyaretlerinin kanıtı veya delili olarak defalarca alıntılanmaktadır. “Şiddetli görüntüler” ve “savaş” olarak yorumlanan çok sayıda tanık ifadesinin iddia ettikleri, UFO'ların gökyüzünde çatışmaya girdiğini öne sürmek için gerekçe olarak kullanılmaktadır.

14 Nisan 1561 sabahı tam olarak neler yaşandığını asla bilemeyebiliriz. Bildiğimiz tek şey, Nürnberg'in sayısız sakininin bu olaya tanık olduğu. Orta Çağ bağlamında anlatılanlar, gördüklerini tam olarak anlamayı daha da zorlaştırıyor. Gerçek şu ki, bu olay son derece sıra dışıydı. Gökyüzünde yaşanan destansı bir savaşın birçok özelliğini taşıyordu.

Levent Aslan